17 Mart 2017

Bodrum'da rüya gibi beş gün


Bu hafta bahar mevsiminin taptaze güneşli günlerini değerlendirmek, bol bol gezmek ve biraz kafa dinlemek için beş günlüğüne Bodrum'daydım. 



Gümbet Nova Otel'de rezervasyonumu yaptıktan sonra rahatlığın ön planda olduğu spor kıyafetlerden oluşan bir tatil bavulu hazırladım.


Sanırım yola çıkmadan önceki tatlı heyecan ve mutluluk tatilin en güzel anlarından biri.


Bodrum; palmiye ve mandalina ağaçlarıyla donatılmış caddeleri, marinasındaki tekneleri, masmavi denizi ve iyot kokulu sıcacık havasıyla karşıladı beni.


Bodrum'a varınca yaşadığım mutluluk bir kaç selfiyi hakediyor...


İlk kahvaltımı Atatürk Caddesinde bulunan Yunuslar Karadeniz Fırın' da yaptım. Bol yeşillik ve değişik sosların simit ve ekmek çeşitleriyle ikram edildiği harika bir Ege kahvaltısıydı. Portakallı tereyağını denemenizi özellikle tavsiye ediyorum. 


Otele eşyalarımı bırakıp üzerimi değiştirdikten sonra odamın penceresinden görünen Bodrum değirmenlerini yakından keşfetmeye karar verdim.  


İki yanı denize bakan yemyeşil yüksek bir tepede, papatyalar arasında yer alan değirmenler eşsiz manzarasıyla yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanı.







Tatilimin ikinci gününde Bitez'deydim. Pazar günleri kurulan Bitez bit pazarını gezdim ve evim için ufak tefek hatıra eşyaları satın aldım. 

(Bitez bit pazarı izlenimlerimi ve fotoğraflarımı şu postumda bulabilirsiniz.)


Üçüncü gün Bodrum'da sabah yürüyüşüm...








Otel dışında iki kez kahvaltı yaptım. İkinci kahvaltım yine Atatürk Caddesinde bulunan Pelo Cafe'deydi. Küçük ve sevimli mekanın şık dekorasyonuna ve sunumuna bayıldım.


Bodrumun hiç şüphesiz en güzel yerlerinden birisi olan Bodrum Anfi Tiyatroyu da yakından görmesem olmazdı.  


Gümbet-Bodrum yolu üzerinde bulunan, Bodrum kalesi ve yat limanı manzarasına sahip tiyatro, günümüzde de çeşitli konser ve festivallere ev sahipliği yapıyormuş.


Geçmişten bugüne hala işlevselliğini yitirmemiş bu harika mimari eseri gezerken çok sayıda fotoğraf çektim.



Bodrum limanında Türk Kahvesi keyfi...


Dördüncü günümde Bodrum kalesini ve Bodrum kalesi içinde yer alan su altı arkeoloji eserleri müzesini gezdim.


Bodrum kalesinde İngiliz kulesinin girişi...




İngiliz kulesinde prensimi beklerken ☺☺☺


Meğer benim prens taş olmuş☺☺☺


Kale içinde tavus kuşları vardı. Birisi önümde gösterişli kuyruğunu açıp uzun uzun poz verince nasıl sevindim anlatamam.





Ege denizi ve Akdeniz'den çıkarılan arkeolojik eserlerden örnekler...



Neyse ki bizi ayırmaya çalışan kötü kalpli kral da taş olmuş☺


Son gün barlar sokağındaki dükkanları gezdim. Sezon henüz açılmadığı için oldukça tenhaydı.




Gittiğim en güzel Dominos Pizzacısı kesinlikle Bodrum'daki olmalı. 
Harika terasında pizzamı ham yaparken☺


Bitez yürüyüşümde mandalina bahçelerinin içinden geçtim. Etrafa yayılan taze mandalina kokusu inanılmazdı.


Bu seferki Bodrum izlenimlerim böyleydi. Daha anlatacak çok şey, paylaşacak çok fotoğraf var ama tadında bırakmakta fayda var.

Sevgiler...


KIYAFETLER
Turuncu spor üst: Mango
Siyah tayt: Mango
Beyaz spor ayakkabılar: Nike
Sırt çantası: Adidas
Güneş gözlükleri: Mango
Saat: Casio
Ekru mont: H&M
Çizgili gri bere:LCW
Şeritli spor ayakkabılar: Adidas
Neon sarı bere: Mango kids
Siyah spor yelek: Mango
Bordo tayt: H&M
Füme kısa kollu sweat: LCW
Gri tayt: Mango
Siyah spor ayakkabılar: Nike
Gri spor yelek: Mango
Eflatun sweatshirt: Mango
Mavi spor üst: Mango