5 Ekim 2016

Çukurcuma


Merhaba,

Geçtiğimiz günlerde Beyoğlu'nun antikacılarıyla ünlü semti Çukurcuma'daydım.



Taksim'den Çukurcuma'ya giden yolda barok mimarisinin en güzel örneklerini temsil eden tarihi binalar, bohem kafeler, tasarımcı showroomları, vintage mağazaları ve nihayetinde masalımsı objelerle dolup taşan antika dükkanları karşılıyor gelenleri.





Yanıbaşındaki İstiklal caddesinin karmaşasından izole sakin bir mekan burası. Gördüğüm her bir eşya farklı hisler uyandırdı bende. Bir dönem filmine, çocukluğunuzdan bir güne yada bir masal diyarına dalıp gitmeniz mümkün.




Gezdiğim dükkanlarda en çok ilgimi çekenler antika oyuncaklar oldu.





Vintage kıyafetler ve çantalarsa aklımı başımdan aldı diyebilirim.





Sanatçılar için tam bir ilham cenneti burası, gözünüze çarpan renkler, desenler, malzemeler, üsluplar bir resme, yeni bir tasarıma, melodiye, filme yada Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi kitabında olduğu gibi bir romana dönüşebilir. Kitaptan gerçeğe dönüşen müze Çukurcuma Dalgıç sokakta yer alıyor.









Mimar Sinan eserlerinden biri olan Muhyiddin Çelebi Camisi su yeşili rengi, Çınar ağaçları altındaki mütevazi mimarisiyle insana huzur veriyor.




Tarihi sokaklara çok yakıştırdığım sardunya çiçekleri en güzel renkleriyle pencere kenarlarını ve kaldırımları süslüyor.


Yolunuz Taksim'den geçtiğinde, mekanlarınızın ruhunu değiştirecek, nostaljik objeler satın almak ve keyifli zaman geçirmek için Çukurcuma'ya uğrayabilirsiniz.


Sevgiler...